2 Ocak 2017 Pazartesi

Yılın İlk Keşifleri; Village Coffee&Books, Meet Lab Coffee


Yılın İlk Keşifleri; Village Coffee&Books, Meet Lab Coffee

Yeni yıl, yeni kararlar, yeni keşifler… Yılın ilk günlerinde yolum Yel Değirmeni Mahallesi’ne düştü, iyi ki de böyle olmuş Village’la ilk açıldığı günlerde tanışmam harika oldu. Meet Lab Coffee ise ‘La La Land’ı izlemeye Caddebostan’a gittiğimiz pazar akşamı çarptı gözüme.


Meet Lab Coffee, Caddebostan Cemil Topuzlu Caddesi’nde, kolay anlatımla yol tariflerinin vazgeçilmezi Caddebostan Migros’un karşısına geçip yukarı’ya doğru yürüdüğünüzde sağda. Bağdat Caddesi’nde nitelikli kahve içmek istediğinizde Şaşkınbakkal’da mekan bulmak kolay (Drip, Secco, Double Pause Coffee gibi…) ancak Caddebostan’da kahve denince zincir kahveciler dışında pek de seçeneğimiz yoktu bugüne kadar. Meet Lab Coffee bu ihtiyaca ilaç gibi gelecek bir mekan olmuş. Hem dekorasyonu hem de sakinliği açısından buralarda zaman geçirmek istediğinizde ilk tercih edeceğiniz yer olmalı.
Özellikle tasarıma bayılacaksınız, kapıdan girdiğinizde koca bir erlen (Laboratuvar Malzemesi) karşılıyor sizi. Take away bardakları da çok zevkli deney tüpü şeklinde bardaklarda geliyor sütünüz, eğer orada oturup bişeyler içecekseniz. Flat white ve Cortado’sunu denedim. Kahveler de gerçekten lezzetli ve isteğinize göre soya sütüyle de servis edilebiliyor. Üçüncü dalga kahveciler arasında önemli bir yer edineceklerini düşündüğüm Meet Lab Coffee’yi mutlaka keşfedin. Belki ardından güzel bir sahil yürüyüşü yaparsınız J



                                     Buranın bana anımsattığı şarkı; Bon Iver- Towers 

                                  https://www.youtube.com/watch?v=t60roHM1t7o


Village Coffee&Books


Bir sürü yazımda da bahsettiğim gibi Yel Değirmeni Mahallesi’ne olan sevgim hiç bitmiyor. Biz Huzurlu, sakin derken bir sürü yeni mekanın açılmasıyla kalabalıklaştığı da aşikar olan bu mahallenin yepyeni bir sakini Village. Diğer yerlerden açık ara farklı olduğu şeyse, bence buraların en şık mekanı oluşu. Girişteki salıncaktan, içerideki soft renklere, bahçe kısmındaki ferahlıktan, ayrıntıların şirinliğine kadar her ayrıntı düşünülmüş ve şık bir yer yaratılmış sahipleri tarafından. Güleryüzlü servis, tatlı sunumlar ve lezzet de bir yandan etkileyici. Village Coffee&Books’un menüsü büyük ölçüde kahvaltılardan oluşuyor. Tost, sandviç, salata ve tatlı çeşitleri de tatmin edici; ama kahvaltı menüsü epey geniş.
İki kişilik Village Kahvaltı, Klasik ve Sıcak kahvaltılar, pancake, krep çeşitleri, yumurta ve omlet seçenekleri mevcut. Ev yapımı kuru meyveli granola, yulaf ezmesi ve taze meyveleri de unutmamalı tabi. Benim gibi masaya gelen her şeyin kendi seçimin olmasından yanaysanız şayet bu fırsatı da veriyorlar size. Kendin Seç Kahvaltısını tercih ederseniz, kendi oluşturdukları menüden seçimlerinizi yapabiliyorsunuz. Ben ilk gidişimde klasik kahvaltılarını tercih ettim. Peynir çeşitleri, zeytin, reçeller, yumurta ve kahvaltı salatasından oluşan bu menü çok da yeterli ve lezzetli geldi bana. Bir sonraki gidişimde ise ya kruvasan, nutella ve filtre kahveden oluşan Fransız Kahvaltısı’nı ya da Pişi tabağı’nı tercih edeceğim. Tatlılardan da ev yapımı muzlu ya da çilekli kavanoz pudingle Çikolata Kavanozu gözümü kestirdiklerim arasında. Özellikle sıcak bir günde, bahçeye yerleşip kahve-tatlı keyfi yapmak eminim sizin de çok hoşunuza gidecek, benden söylemesi J



                    Buranın bana anımsattığı şarkı; Ben Howard - Small Things 

                         https://www.youtube.com/watch?v=_3c8l322U4g




2 yorum: