3 Aralık 2014 Çarşamba

Fenerbahçe'den Bağdat Caddesi'ne Cumartesi,



Fenerbahçe'den Bağdat Caddesi'ne Cumartesi,

En güzel restaurantlar, eğlence mekanları, sergiler ve bunun gibi zamanımızı geçirebileceğimiz birçok yer Avrupa yakasına konuşlanmış durumda, kabul. Peki Anadolu Yakası? Bence sadece Kadıköy değil, bu yakanın birçok yerinde artık günler daha güzel, keyifli... Eskiden yalnızca alışveriş yapmak istediğimizde aklımıza gelen Bağdat Caddesi'nde yepyeni hareketlenmeler oluyor. Mesela ilk olarak Karaköy'de tanıdığımız sevdiğimiz nefis hamburgerleriyle Baltazar ve eğlencenin merkezi haline gelen Fosil artık Cadde'de de var! Öyleyse bu haftasonu da Bağdat Caddesi'ndeyiz !


Feneryolu'nda Kahvaltı; Lütfiye

Uyandığınız gibi, fırlayın! Hava mis, karınlar acıkmış. Taptaze el yapımı ve organik ürünleri, özellikle de enfes reçelleriyle Lütfiye misafirlerini ağırlamayı bekliyor. Feneryolu'nda Caddebostan'a giden yolda hemen sağda. İçeriye girdiğimiz an sizi koskoca bir reçel rafı bekliyor. Satın alabileceğimiz çeşit çeşit reçellere, marmelat ve helvalara bakarken dekorasyonun da ne denli güzel olduğunu farkediyoruz. Ortada kocaman bir bar, üstünde hamur işleri ve tatlılar... Sandalyeler de oldukça ilginç, ele benzemekteler.


Derken kahvaltıya geçiyoruz. Kendi yaptıkları ekmekler, çeşit çeşit reçeller ve klasik kahvaltılık çeşitlerinin yanı sıra marmelat ve çeşitli meyvelerle servis ettikleri pancakelerden de deneyebilirsiniz. Tüm bunlar yetmedi mi diyorsunuz, öyleyse kahve eşliğinde leziz tatlıların tadına bakın. Cadde'nin kalabalığından sıyrılmak istediğiniz bir günde burası oldukça güzel bir alternatif olacaktır! 


                                    Buranın bana anımsattığı şarkı; Damien Rice-The Blower's Doughter

                                            http://www.youtube.com/watch?v=5YXVMCHG-Nk




Sinema, Sergi; CKM 

Caddebostan'da senelerdir birçok etkinliğin gerçekleştiği, hatta benim de bale gösterilerinde yer almış olduğum bir sanat üssü Ckm. Burada hem çeşitli sanatçıların sergileri görülebilmekte hem vizyon filmleri izlenebiliniyor hem de birçok oyunu seyir şansı bulabiliyoruz. Uzun bir kahvaltıdan sonra güzel bi' film izlemeye ya da sergi gezmeye ne dersiniz? 2011 yılında vizyona girmiş olan ''Patrondan Kurtulma Sanatı''adlı filmin, bu kez kendi işlerini kurma çabalarıyla dolu devam filmini izleyebilir, Fatih Akın'ın yönetmenlik koltuğunda görüldüğü ''The Cult'' filmini de diğer bir seçenek olarak görebilirsiniz. 

Yine Bağdat Cadde'sinde bulunan, hem sergilerin bulunduğu hem de cafe olarak vakit geçirilebilen bi' yer olan Art350'de 21 Aralık'a kadar gidip görebileceğiniz bir sergi bulunmakta. Setenay Özbek'in ''İçsel İzlenimler'' adlı sergisi, daha çok sanatçının bir dönemini  yansıttığı bir dönem sergisi. Bu sergideki en ön planda olan eser, tamamlanmış büyük kompozisyonların, parçalara ayrılarak geometrik bir zemine oturtulmasıyla oluşturulanlar. Ziyaret edebilirsiniz. 


Kahve Molası; Drip Coffee İst

Filmden sonra, öğlen yemeğinden hemen önce Kahve içip, ufakça bi' tatlı yeme isteğim var; ancak zincir mağaza halindeki kahvecilerde değil. Alternatif olmadığını düşünerek kaderime razı gelecekken o sokağa giriveriyorum ve Drip Coffee İst'e giriyorum. O sokağın havasını tümüyle değiştirmiş olan bu yer ve yanındaki iki cafe daha, tıklım tıklım dolu değil. 



Çalışanlar çok ilgili ve kahve hakkında oldukça bilgililer. Sizin seçim yapmanıza gerek kalmaksızın lezzetli kahveniz mükemmel sunumuyla geliyor. Saatler geçerken bişeyler atıştırma ihtiyacınız olursa da, tatlılar sizi tavlıyor. Özellikle kahve düşkünü olanlar muhakkak gelmeli çünkü kahvelerle ilgili her ayrıntıyı üşenmeksizin anlatıyor buranın sahipleri, işlerini keyif alarak yaptıkları da her hallerinden belli oluyor, kahveler leziz. İki kişilik syphon kahve, yanına da frambuazlı cheesecake çok güzel bir seçenek. Anadolu yakasında kahve-kitap keyfi yapabileceğiniz bu mekana, bu tarafta oturan ya da yolu düşen herkesin mutlaka uğramasını tavsiye ederim.


Öğlen yemeği; La Trattoria

Şimdi Feneryolu'na geri dönme ve yepyeni bir mekanı keşfetme vakti! Buranın en yenisi La Trattoria, Kısa bir süre önce açılan bu mekan, gerçek bir İtalyan. Mekanda ahşap ağırlıklı bir dekorasyon hakim. Başlangıçlardan ana yemeklere kadar İtalyan mutfağının başlıca örnekleri bulunmakta ve her biri de çok çok lezzetli. Özellikle kuzu incikli risottosu çok meşhur, hakikaten de bugüne kadar yediklerim arasında en iyisiydi. Risotto sevenler koşup gelsin:) 


Yemekten hemen önce zeytinyağıyla servis edilen ekmekler kendi üretimleri, makarnalar da aynı şekilde. Şehirdeki en leziz makarnalar listesi yapacak olsam, rahatlıkla ilk beşe girer. İki veya dört kişilik Cloppiono da bir diğer özel yemekleri. Pizzalarını da unutmamak lazım tabi. Tüm bunların ardından italyan lezzeti olan Tiramisu ve Pannacotta tatlı olarak servis ediliyor. Çalışanlar çok ilgili ve güleryüzlü, lezzetler harika. Burada kendinizi iyi hissedeceğinizden emin olabilirsiniz. Deneyin derim ! 


                                  Buranın bana anımsattığı şarkı; Paolo Nutini- Candy 

                                 http://www.youtube.com/watch?v=00pEWDSeaVg



Bu kadar yemek yiyince, akşam acıkmayabilirsiniz tabi; ama yine de bazı önerilerim var. Bağdat Caddesi üzerinde en leziz yemekleri yapan Bistro 33'te atıştırmalıklardan deneyebilir, ardından ilk şubesini Kadıköy'e açan, şimdiye iki yeni şubeyl Cadde'de yerini alan Ayı'da bişeyler içerek müzik dinleyebilir, son olarak da demin bahsettiğim Drip Coffee İst'in yan kapı komşusu, David People Coffee'de türk kahvesi keyfi yapabilirsiniz! 

Mutlu bir gün olsun ! 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder