27 Eylül 2015 Pazar

Yeşilköy'de Bir Lezzet Durağı; Kabak Cafe

Yeşilköy'de Bir Lezzet Durağı; Kabak Cafe

Bugüne kadar birçok yer için ''huzurlu'' kelimesini kullanmışımdır; ancak gerçekçi olmam gerekirse şehrin en huzurlu yeri Yeşilköy'dür. Sessiz sokakları, denizden gelen havası ve düzgün yerleşim tarzıyla sakinlik veren Yeşilköy'de harika bir keşif yapıyorum; Kabak Cafe...
Yeşilköy'de İğde Sokak'ta iki katlı minik bir yapının içerisinde, penceredeki çiçekler karşılıyor sizi öncelikle. Girdiğiniz gibi enfes müzikler doluşuyor kulaklarınıza, eski eşyalarla modernliğin ortak bir dekoru oluşturulmuş, harika olmuş. Duvarlarda içi boş çerçeveler, aynalar, arkada ufacık şirin bir bahçe. Böyle güzel bi' yer bulunca heyecanlanıyor insan. Derken arkadaşımla dış bahçenin ufak bir masasına yerleşip, meşhur köy kahvaltısından sipariş ediyoruz.
Önden gelen kahvenin sunumu, kahvaltı hakkında ipuçları verirken lezzetlerin de güzel olabileceğine dair bir his geçiyor içimden. Kısa sürede kahvaltı masamızda oluyor, hatta masaya sığamayacak kadar geniş, her şey ev yapımı neredeyse. Çeşit çeşit reçeller, peynirler, doğal fındık ezmesi, acuka, söğüş ve leziz sucuklu yumurta. Bu kadarı bile bize fazla gelecek derken, hemen ardından gözleme, hellim ve enfes gürcü pancake'i geliyor. Parmaklarımızı yiyoruz desem az kalır. Her şey harika!
Tüm bunların yanında mezeler, yemekler, limonata ve kahveleri de burada en güzel halleriyle bulabilmeniz mümkün. Yeşilköy'e gelirseniz kesinlikle uğramalısınız, benden söylemesi! 
Buranın bana anımsattığı şarkı; Chinah-We Go Back 

https://www.youtube.com/watch?v=dHeTAwSsOTA







18 Eylül 2015 Cuma

Cihangir'in Yepyeni Sakini; Tea or Coffee

Cihangir'in Yepyeni Sakini; Tea or Coffee

Cihangir, kendi içerisinde apayrı bir yerdeymişiz hissi veren halleri, bir sessiz bir gürültülü sokakları ve tanıdık yüzleriyle hep farklı olmuştur. Cihangir'de iş dolayısıyla yürürken, daha bir haftalık taptaze bir mekan görüyoruz, eskiden manav olan bu köşeye Tea or Coffee'nin oldukça yakıştığını düşünerek giriyoruz içeri.
Mavi sandalyeler, üç köşeyi tutan dış kısmı ve şıklığıyla kısa sürede keşfedilmiş olmasına şaşırmıyorum buranın. 1Kahve'nin hemen karşısındaki köşeye yerleşmiş olan bu mekanda kahveler oldukça lezzetli. Browni, sandviç gibi yenecek şeyler de leziz, özel olarak hazırlanıyor. Hatta biz oradayken fırından yeni çıkan cookielerin kokusu sarıyor etrafı, çok geçmeden bize de ikram ediyorlar. Sıcak sıcak harika geliyor doğrusu. Buranın kahveleri kadar parlak olan ürünü ne diyecek olursanız, adından da anlaşılacağı üzere çaylar! Denemenizi öneririm. Özellikle kırmızı meyveli çaylar leziz ve sunumu da çok tatlı geldi bana. Tüm bunlara ek olarak söylemeliyim ki Cihangir'deki en ilgili ve güleryüzlü ekip belki de. Buraya gelmeniz için sebep çok, uğrayın! :)

 Buranın bana anımsattığı şarkı; Metronomy-The Look 

                                           https://www.youtube.com/watch?v=YjelcX6LnTE


Kadıköy'de Kahvaltı-Kahve Noktası; Hang Cafe


Kadıköy'de Kahvaltı-Kahve Noktası; Hang Cafe


Moda ve çevresinde kahvaltı yapılabilecek birçok yer var, zamanla bu yerler daha da artış gösterdi. Hang Cafe bunlardan yalnızca biri, üstelik çoğu yerden çok farklı…


Rexx sinemasını solumuzda bırakıp aşağıya doğru giderken girdiğimiz soldaki ilk sokakta Hang. Damacı Sokak’ın yepyeni sakini, yanındaki yerlerin tersine epey orijinal bi tasarıma sahip. Özellikle duvarındaki galaksi illüstrüsyonu mekana girdiğiniz an dikkatinizi çeken bir öğe.
Hang’de taptaze ürünlerle yapılmış kahvaltı tabakları, değişik çeşitleri de bulunan omlet ve yumurtaları tatmanız mümkün. Farklı bir kahvaltı arayışıdaysanız English breakfast ve vegan kahvaltıyı deneyebilirsiniz. Kahvaltının ardından lezzetli kahveleri eşliğinde keyif yapabileceğiniz gibi tatlılarına da bi şans verin derim. Özellikle snickerslı cheesecake en meşhurlardan.

Mutlaka uğrayın!


                                          Buranın bana anımsattığı şarkı; The xx- Angels 

                                      https://www.youtube.com/watch?v=_nW5AF0m9Zw



9 Eylül 2015 Çarşamba

Topağacı’nın Yepyeni Kahve-Krep-Galetçisi: Sixty Beans


Topağacı’nın Yepyeni Kahve-Krep-Galetçisi: Sixty Beans


Neden üçünü de aynı başlığa sığdırdım diyecek olursanız söylemeliyim, bu üç konuda da çok iddialı bu yeni mekan. Tecrübeyle sabit; iddialarında hiç de haksız değiller!


Nişantaşı’nda Ihlamur Yolu Sokak’ın yeni sakini Sixty Beans, sokağın nabzını tutabileceğiniz dış kısmı, seyircileri karşısında performans sergileyen kulaklıklı Beethoven resmi ve şık oturma alanlarıyla Nişantaşı’nın en farklı mekanlarından biri olmuş. Kahve, yaratıcılık ve Beethoven üzerine bir konsept var. Bir duvarda Beethoven’ı bu yüzden görebiliyoruz. Tasarımın oldukça orijinal olduğunu söyleyebilirim Üstelik yediğim ve içtiğim şeyler de inanılmaz lezzetliydi.


Kahve konusunda gerçekten çok başarılı ve bilgililer. Hiçbir şey yemeseniz bile kahve içmek için şüphe etmeksizin gelebileceğiniz bir yer burası; ancak bence enfes krep ve galetlerini denemeden gitmeyin! Özellikle mozzarella domates ve pesto sostan oluşan galette caprese ve somon füme ile otlu kremadan oluşan norwegian galet çeşitleri harikaydı! Galetler Türkiye’de ilk kez burada yapılıyor, kaynağı Fransa. Hamuru karabuğday ile hazırlanıyor ve tuzlu içeriklerle sunuluyor. Karabuğday çok doğal ve sağlıklı bir besin olduğundan oldukça da hafif. Nutellalı dondurmalı, tereyağ şeker limonlu, karamelli ve karamelize elma dilimleri olan krep çeşitlerini, brownie, tiramisu ve cheesecake gibi tatlılarını da unutmamak lazım. Bahsetmeden geçemeyeceğim, buranın bir de geniş bir asma katı var. Nişantaşı’nın keşmekeşinden sıkılanlar için rahat bir çalışma ortamı vaat ediyorlar.
Mutlaka uğrayın!

                                     Buranın bana anımsattığı şarkı; Soley- Pretty Face 
                                      https://www.youtube.com/watch?v=gRwFRMGpTWg


24 Ağustos 2015 Pazartesi

Balat Kalabalıklaşıyor; Ma'ide Cafe



Son günlerde Balat'ta Karaköy'e benzer bir durum var. Yavaş yavaş sokaklar cafelerle dolmaya başlayacak, zaman geçirmek için burada daha büyük kalabalıklar olacak gibi görünüyor. Belki de yanılıyorum bilemem; ancak yepyeni Ma'ide Cafe'nin olduğu sokağa bakınca doğru bi tespit gibi geliyor...


Bu sokak(Yıldırım Caddesi) bir sürü dizinin çekildiği, eskicileri, vintage eşyaların satıldığı dükkanı ve ufak tefek cafelerle zaten popülerdi. Son günlerde ise daha da hareketlenmiş gözüküyor. Ma'ide Cafe de buranın yepyeni sakini. Balat'ın ruhuna uygun şekilde dizayn edilmiş bir kapısı ve iç kısmı var. Hoş bir illüstrasyon  , yerlerde karolar ve eski günleri andıran masalarıyla mahalleye uygun şık ve sıcak bir mekan olmuş bence. Özellikle ön kısmındaki masalardan birine kurulmak, hele ki serin bir hava varsa çok çok keyifli.

Menüye gelecek olursak, dürümler, salata çeşitleri, ekmek üstü çeşitler, sebzeli kişler ve günlük olarak çeşitlenem kek ve tatlılar mevcut. Sadece içecekleri için de gelebilirsiniz. Kahveler, çaylar smoothieler hepsi burada sizi bekliyor. Özellikle çilekli karpuzlu çeşidi ve muzzo gerçekten lezizdi. Yolunuzu düşürün derim:)

                                                          Buranın bana anımsattığı şarkı; 

            Pierre-André Athané - Passion Jardin

               https://www.youtube.com/watch?v=dbh7Zcq0rk0




21 Ağustos 2015 Cuma

Kuzguncuk-Çengelköy, İki Yeni;


MAİA CHOCOLATES

Çengelköy deyince aklıma Çınaraltı, buranın nefis manzarası, taptaze çaylar eşliğinde yapılan börek keyifleri, Boon'daki lezzetli kahvaltı ve denizi seyrederek yenen o balıklar gelir hep. E tabi daima hareketli sokaklarını, dükkanları da unutmamak lazım. Şimdi bir de çikolata deyince aklıma gelecek neden mi? Maia Chocolates'e gelen anlar!

Denize yakın kısımda değil, caddenin hemen karşısında iş bankasının hemen ardındaki sokakta. Kapıyı açıp içeri girdiğiniz an rengarenk boyanmış tahta merdivenler dikkat çekiyo, derken gözümüzü sola çeviriyoruz ve salıncak görünümlü koltuklarla karşılaşıyoruz. Duvardaki ayrıntılara dikkatimizi vermişken biraz ilerideki kış bahçesi ve hemen solda duran ser içindeki kendi yapımları çikolatalarla yerinizde mıhlanıveriyorsunuz.


Benim gibi çikolata aşığı olmayan birini bile cezbedebilir burası, nitekim aynen bu söylediğim gibi oluyor ve şık sunumu eşliğinde soğuk çikolata tatmaya karar veriyorum. Hindistan cevizinin içinde krema ve çilekle servis edilen bu içecek çok lezzetli. Kendi yapımları olan çikolataları, sıcak soğuk çikolata içecekleri, kahveler ve dekorasyonuyla Çengelköy'de kısa sürede parlayacak gibi görünen bu mekanı ziyaret etmenizi öneririm:)


MASUM MUTFAK 

Geçen hafta salı günü gitmek istediğim; ancak gidince o gün kapalı olduğunu gördüğüm masum mutfak'ı bu hafta ziyaret ediyorum. Sağlıklı yemekleri tercih edenler için oldukça güzel bi seçenek olacağa benziyor.
Kuzguncuk'ta İcadiye Caddesi'ne girince sol yanda. Ufacık bir kapıdan içeri girip sağ yanda karşılaştığımız duvara asılı kaşıkların içindeki çiçekleri ardımızda bırakarak, merdivenlerden tırmanıp üst kata çıkıyoruz. Şık bir ev gibi sanki içerisi. Yine duvara asılı kaşıklar, sarılı yeşilli koltuklar, çalan güzel müzikler ve pencereden esen Kuzguncuk rüzgarı eşliğinde vejetaryan, vegan yemekleri... Burası oldukça sevilesi bir mekan olmuş. Yine de yemeklerini denemek lazım diye düşünüyorum.
Gerçekten masum bir menü karşılıyor bizi. Kahvaltılar, ekmek üstü seçenekleri, falafel, mantı gibi özel yapılmış yemeklerin yanısıra günlük menüyü de sormanızı tavsiye ederim. Ben günlük menüde var olan zeytinyağlı çeşitlerinden yedim. Koskoca bir tabağın içinde dört çeşit zeytinyağlı yanında da süzme yoğurtla, masum ama mutluluk verici doyurucu bir tabak oldu bu. Burada her şey organik ve bu durum, yediğimiz her şeyde kendini hissettiriyor. Özellikle arkadaşımın yediği ekmek üstüne yapılan farklı baharatlar peynir ve zeytinden oluşan karışım taze ve lezizdi. Burada tatlılar eşliğinde çay keyfi yapmak da mümkün; ama sanırım en çok aklımda kalan şey mücverler oldu. Bir sonraki Kuzguncuk ziyaretimde kesin bu mücveri deneyeceğim. İyi bir seçenek, deneyin!

                                                           Buranın bana anımsattığı şarkı; 

                   Justo Betancourt - Pa Bravo Yo

                   https://www.youtube.com/watch?v=QOvAFAtw9es








7 Ağustos 2015 Cuma

Cihangir-Çukurcuma Hattında İki Yeni Yer

Cihangir-Çukurcuma Hattında İki Yeni Yer

Bu evlerde kim yaşıyor, nasıl hayatları var diye meraklanarak sokaklarını arşınlayıp etrafı izlediğim Çukurcuma ve yine bir o kadar merak uyandıran Cihangir... Açık konuşmak gerekirse çoktandır buralara uğramıyordum, hem baroya uğrama bahanesi hem de instagramda gördüğüm iki fotojenik duvar beni bu iki mekanı keşfetmeye teşvik etti. İyi ki de gelmişim dedirtti... 

The Bite Coffeeshop
Galatasaray Lisesi'nin sokağından girince aşağıya doğru yürüdüğümüzde, Limonlu Bahçe'yi hemen geçince sağda. Minik beş altı masalık bi' yer. Duvardaki kurabiye tutan gömlekli kuala gördüğünüz an içinizi ısıtacak kadar sevimli. Üzerlerinde insanların bulunduğu ve çeşit çeşit sandviçlerin servis edildiği ahşap servisler bi' harika.
Sette gördüğümüz tatlı çeşitleri iştah açıcı, tatlı tatlı gelen kokularsa insanı daha da heveslendiriyor. Sıcak yaz gününe yarışır güzel sunumlu bir ıced latte alıyorum ve yokuştan aşağı doğru seyredalıyorum Beyoğlu'nu. Burada kahve çeşitlerini tatlılar eşliğinde tatmanız, sandviçlerle karınları doyurmanız mümkün. Çok sıcak bir ortam var benden söylemesi!


Buranın bana anımsattığı şarkı; Soel-My Singing Soul

      https://www.youtube.com/watch?v=esRLeq8dtag            



Not Just Coffee

Cihangir'de en sevdiğim kahvaltıcı olan kahve6'nın sokağında, hatta buranın kapı komşusu neredeyse. Yeşil kapısı, tahta set kısmı, duvardaki renkli resim ve küçük olmasına rağmen ferah haliyle burası hakikaten lezzzetli kahvelerden daha fazlasını vaat ediyor. Tabi bu ismi almasında leziz tatlıların, cookie kurabiyelerin de etkisi büyük.
Başarılı bir oyuncu olan Bergüzar Korel'in açmış olduğu bu cafe samimiyetiyle şaşırtıyor. Americano, filtre kahve gibi klasiklerin yanı sıra soğuk çeşitler de bulunuyor. Yanında o leziz kurabiyelerden yemeyi de ihmal etmeyin. Bol bol tanıdık yüzle karşılaşacaksınız ayrıca, benden söylemesi:)
Buranın bana anımsattığı şarkı; Saint Germain-So Flute

https://www.youtube.com/watch?v=r7YZqD7dZcQ