30 Kasım 2015 Pazartesi

Çukurcuma’da Farklı Bir Mekan: Magritte

Çukurcuma’da Farklı Bir Mekan: Magritte


Bazı mekanların kendilerine ait bir ruhu olduğuna inanıyorum. Sanki ev gibi yaşanmışlık hissediliyor orada var olduğunuz süre boyunca. Çukurcuma’daki Magritte de böyle bir mekan. Saatlerin nasıl geçtiğini anlayamayacaksınız! 

Şahsen benim için durum tam da böyleydi. Ofisi Magritte’e taşıyıp saatlerce orada çalışmayı tercih ettim. Çukurcuma’da Cezayir’in ve Müz’ün arasında kalıyor. Kolay anlatımla Galatasaray Lisesi’nin sokağından girince soldaki ilk sokakta diyeyim. Girmeden evvel güzel dekoratif eşyalar satan bir yer sanabilirsiniz, yanılmayın. Burası harika atmosferli bir cafe.
Girişteki sandalyelerden itibaren vintage bir hava söz konusu. İçeride de koltuklar, duvardaki resimler, objeler ve hoş masalar dikkat çekiyor. Her masada farklı ayrıntılar var, bakmaktan alamıyorum kendimi. Set kısmına gözüm ilişiyor. Kişler iştah açıcı görünüyor. Zaten ilk girdiğim anda burnuma dolan mis gibi koku da, açlık hissetmeyen bünyemi o kişleri denemeye mecbur ediyor. Biberli kiş, yanında salatayla servis edilip, taze demlenmiş çayla da çok iyi gidiyor.


Bu arada elimi Shazam uygulamasından kaldıramıyorum, çalan her şarkı mı insanın hoşuna gider, öyle bir müzik ziyafeti resmen! Oturduğunuz süre boyunca gördüğünüz eşyaların satın alınabilir olduğunu da sonradan öğrendim. Magritte’e gelin ve bir köşeye kurulun. İyi ki burdayım diyeceksiniz:)

                        Buranın bana anımsattığı şarkı; Boom Clap Bachelors- Skyned Dig Langsomt 

                                        https://www.youtube.com/watch?v=SygaZzygKqo




Yeldeğirmeni’nde Kahvaltı Keyfi; Pan Yeldeğirmeni


Yeldeğirmeni’nde Kahvaltı Keyfi; Pan Yeldeğirmeni


Kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olduğu sanırsam hepimiz için kesinleşmiş bir düşünce. E böylesi güzel bir öğünü güzel bir ortamda, taze ürünlerle geçirmek de ayrı bir keyif. Öyleyse yolumuz Yeldeğirmeni'ne düşsün! 


Pan Yeldeğirmeni, Karakolhane Caddesi'nde dümdüz yürüdüğünüzde soldan gireceğiniz sokakların birinde, Duatepe Sokak'ta. Beni gittiğim gün kapıda minik bir kedi karşılıyor, içerideki sıcak ortamın başlangıcı gibi.   Girdiğim an sarıların hakim olduğu tatlı bir ortama dahil olmuş oluyorum. Arka tarafında hoş bir bahçesi de var; ancak yağmurlu bir günde oturabileceğim en güzel masa olan girişe kuruluyorum. Sokağı izleyip müzik dinlerken güleryüzüyleriyle siparişimi almaya geliyorlar. 


Önceden sosyal medya hesaplarını talan ettiğimi belli edercesine, pestolu göz yumurta, lor, karamelize soğan ve cevizden oluşan ekmek üstü ve son olarak muhammara, peynir gibi klasik kahvaltılıklardan sipariş ediyorum. Ev yapımı soğuk ve sıcak içeceklerin de methini duyuyorum; ama bu kahvaltıya, sıcak bir demleme çay yakışıyor doğrusu. Siparişim gelmeden önce zeytinyağı ve kıtır simitlerden geliyor. Onlarla oyalanırken taptaze ürünlerden oluşan kahvaltım da masaya yerleşiyor. Pestonun yumurtaya bu denli yakışacağını düşünmeyen ben, ağzıma yayılan lezzete şaşırıyorum. Aynı şekilde karamelize soğanlı ceviz ve lorlu ekmek de müthiş! Lezzetler harika ve birçok kahvaltıcıya göre oldukça farklı ve özel bir menü olduğunu düşünüyorum.
Ayrıca sokak ve mahallenin sakinliği, mekana yansımış. Kalabalık olsa dahi insan huzur içinde hissediyor. Porsiyonlar biraz daha büyük olabilir; fakat o gün tek başıma gittiğim için bana epey yeterli geldiğini de söylemeliyim. Bu şirin mekana gelin ve şampiyonların kahvaltısı nasıl olmalıymış izleyin!:) 

              
                                        Buranın bana anımsattığı şarkı; Mr. Meeble-100 Pills 

                                         https://www.youtube.com/watch?v=E42uX1928Aw

4 Kasım 2015 Çarşamba

Arnavutköy’de Gizli Kalmış Bir Bahçe; Kavanoz İstanbul


Arnavutköy’de Gizli Kalmış Bir Bahçe; Kavanoz İstanbul



Arnavutköy, şehrin en güzel yerlerinden. Sokaklarında yürümek, binaları ve esnafın neşeli atışmalarını seyretmek çok keyifli. Şimdi bir de buralarda zaman geçirilecek nefis yerler açılmaya başladı. Bize de keşfetmesi kaldı J


O gün harika çay çeşitleri, kurabiyeleri ve sonsuz huzurlu haliyle çok sevdiğim, Chado Tea’ye gitmiş, oturuyordum ki tavsiye üzerine çay sonrası kahve molası vermek adına Tekkeci Sokak’ta buldum kendimi. Kapının önündeki çiçekler, demirlerin arasından görülen bahçe, adeta gel diye ısrar ediyordu bana.

Güzel bir müzik eşliğinde kapıdan girip, bu harika, huzurlu bahçenin en güzel köşesine yerleşiverdim. ‘Eskimeyen Eskiler’ mottosu üzerinde duran Kavanoz’da dekorasyon çok özel. Bahçenin her yanında bir ayrıntı keşfedebildiğiniz gibi, set kısmında duran tatlı tuzlu atıştırmalıklar da iştahınızı anında arttırıyor! Menüde tatlılar, sandviçler, özel üretim şaraplar, taze kahveler ve içecek çeşitleri bulunuyor. Sunum da çok özel, lezzetler de. Mutlaka uğrayın ;) 





Buranın bana anımsattığı şarkı; Woodkşd- I love You 

https://www.youtube.com/watch?v=KQu8FOjJXdI




1 Kasım 2015 Pazar

Bağdat Caddesi'nden Bir Keşif; Hane Cadde

Bağdat Caddesi'nden Bir Keşif; Hane Cadde


İsminin Hane Cadde olmasının sebebini geldiğinizde anlayacağınız, ev sıcaklığında bi haftalık taze bir mekan....


İki ünlü oyuncunun ortak olarak açtığı Hane Cadde, Bağdat Caddesi'nde Marks and Spencer'ın sokağında. Dikkat çekiciliği rengarenk sandalye ve masalarından, hoş bar kısmı ve avizelerinden kaynaklanıyor. İçeri girip pembe şirin bir masaya yerleşiyoruz, güzel müzikler doluşuyor kulaklarımıza, sevilen oyuncuların açmış olduğu bir mekan olduğundan kısa sürede kalabalıkların geldiği bi' yer haline geldiğini düşünüyorum ilk an. Sonra kahvaltı geliyor ve bu kalabalıklığın gerçek sebebinin lezzetler olduğunu anlıyorum.

Her şey çok taze, özellikle anne yapımı reçeller enfes ki bu reçel ve çeşitli ev yapımı ürünleri Hane'de bulabilmeniz mümkün. İlk haftaları olmasına rağmen her şey çok özenli. Snopluktan uzak Misafirperver ve güleryüzlü ekip de ayrı bir tercih sebebi. Kahvaltılar, yemek menüsü, günlük olarak çıkarılan harika tatlıları ve kahveleriyle Hane Cadde, çok seveceğiniz mekanlar arasında yerini alacak, eminim:) 

Buranın bana anımsattığı şarkı; Tycho-Awake

https://www.youtube.com/watch?v=6XJBDX3Z0BY



24 Ekim 2015 Cumartesi

Biraz Çarpıntı, Çokça Keyif; İstanbul Kahve Festivali-2

İstanbul Kahve Festivali-2

Paşabahçe'nin ana sponsorluğunda bu sene ikincisi düzenlenen İstanbul Coffee Fest'e cuma 2.seansta katılabilme fırsatım oldu. Şehirde bu tip etkinliklerin daha da artmasını dileyerek, oldukça da keyif aldığımı düşünerek ayrıldım gardan:) 
İstanbul'un gerçek bir simgesi olan, vapurla karşıya geçerken hep ne kadar güçlü bir yapı olduğunu düşündüğüm Haydarpaşa Garı'nda oldu bu kez İstanbul Coffee Fest. Seçilen alanın büyüsü, sanırım etkinliğin her anına yansıdı. Özellikle trenin içerisinde oturup dinlenmek, araya koydukları köprüden gara bakan fotoğraflar çekmek, festivale gelen herkesin en çok hoşuna giden şeyler arasındaydı.
Dört gün sürecek olan bu etkinlikte her yandan yayılan mis gibi kahve kokusu, kahvelerin nasıl hazırlandığını dinlemek, yepyeni lezzetler keşfetmek harikaydı. Yerli yabancı birçok baristanın kahve hakkında sunduğu showları izleyip, tadım yapabileceğiniz gibi, birçok kez ziyaret etmiş olduğunuz, çokça beğendiğiniz coffeeshopları ve onların özel kahvelerini de burada bulabilmeniz mümkündü. Ayrıca birçok orjinal ürünü satın alabileceğiniz(Kıyafetlerden, ev eşyalarına kadar...) alışveriş bölümü, atıştırılacak özel lezzetlerin olduğu kısım, özel sergi alanı(Başarılı blogger Billur Saatçi'nin Günün Kahvesi sergisi özellikle) ve sürekli kulağınıza gelen canlı müzik(Babylon) de hoş ve keyifliydi. Aynı zamanda Snappcard bünyesinde çalıştığımdan çok fazla workshop ve seminerlere katılamadım; ancak aklım kalmadı desem büyük yalan olur.


Gloria Jean's, Nero ve Starbucks gibi zincir kahvecilerde beklenmedik derecede özel bir anlatım söz konusuydu. Özellikle starbucks, bu işte oldukça başarılıydı. Bunun dışında son zamanlarda oldukça uğrak mekanlar haline gelen; Modalı Walter's, Ben Coffee, Karaköy'den Coffee Sapiens, Balat'tan Coffee Departmant, At origin, Secco, CoffeeNutz, CoffeeTopia ve Coffee Manifesto; uğrayıp az az kahve içtiğim mekanlar arasında yer aldı. Ben Coffee'den ve Coffee Sapiens'ten aldığım take away bardakların tasarımına bayıldım. Şimdiden odamın en güzel yerine yerleştiler:)



Oldukça merak ettiğim Zapatista ve Soulmate'i de festival alanında görmek hoş oldu. Her bir kahveci özel ikramlarda bulunmaktaydı. Yemek içme alanlarında tabi ki benim için yıldız, kendi yapımları ekşi mayalı ekmeklerine bayıldığım Naan ve sağlıklı yiyecekleriyle konsepti açısından oldukça etkili ve başarılı bulduğum Plus Kitchen'dı. Sırçacı14'teki baklavalar da harika görünüyordu doğrusu!
Kahvenin yalnızca kafeinden ibaret olmadığını bilen, kahve çekirdekleri, özel kavurma ve demleme yöntemleri hakkında derin bilgilere sahip olup, özenle çalışan onlarca insan, buraya emek vermişti ve gerçekten keyif aldığım bir festival oldu. Fazla kahveden ufak çarpıntıları da göz önünde bulundurmazsak herkese tavsiye ederim. Seneye mutlaka gidin!:) 




Bu etkinliğin bana anımsattığı şarkı; Mr. Meeble-100 Pills


https://www.youtube.com/watch?v=E42uX1928Aw




12 Ekim 2015 Pazartesi

Yeni, Rengarenk; Hale Jale Bütün Mahalle;

Yeni, Rengarenk; Hale Jale Bütün Mahalle;
Daha dükkan ilk yapılmaya başlandığında çok renkli bir yer olacağını ve açıldığı ilk gün ziyaret edeceğimi biliyordum. Yanılmamışım, Hale Jale bütün mahalle Moda Mahalle'sine yakıştı doğrusu! 
Kadıköy'ün en işlek sokaklarından biri olan Damacı Sokak'ta Hang Cafe'nin hemen karşısında. İnanılmaz orjinal bir atmosfer var içeride, adından da anlaşılabileceği üzere. Rengarenk koltuklar, duvarda asılı ayakkabılar, masaların üzerinde Lale, Jale yazması ve kadın figürleri, büyük avizeler.. Hangi birini saysam bilemedim, her şey görülesi, iç açıcı. Hale Jale'ye Girdiğinizde hangi yöne bakacağınızı şaşırırken güleryüzle karşılanmanız da sizi buraya bağlayacak bir diğer faktör.
. Peki burada neler yer, ne içeriz? Öncelikle bir nefeste bitirdiğim akide şekerli dondurmayı anlatmalıyım, harikaydı söylemeden geçmeyeyim! Satsuma, kahveli, sorbe gibi seçenekler de burada mevcut. Ayrıca kahve, içecek çeşitleriyle, farklı farklı börek, kek, ufak atıştırmalık ve trileçe, tart, cheesecake gibi tatlılar da burada bulabilecekleriniz arasında. En önemlisi de rengarenk bir ortamda neşe doluyor olması insanın. Renklerin gücü olmalı bu! Mutlaka uğrayın:) 


                                      Buranın bana anımsattığı şarkı; The Do-Trustful Hands
                                 
                                          https://www.youtube.com/watch?v=PDlsjsh_0Vc




6 Ekim 2015 Salı

Kadıköy’de Güzel Hamburger, Hoş Atmosfer: Hollywood Burger


Kadıköy’de Güzel Hamburger, Hoş Atmosfer: Hollywood Burger


Kadıköy’de gerçekten lezzeti yerinde bir hamburger yiyebileceğiniz mekan sayısı o kadar azdı ki, Hollywood Burger harika bir alternatif oldu bizim için. Çoktandır uğradığım halde genelde kapalı olduğunu gördüğümden deneyip yazamamıştım. Artık hep açık, siz de gelin ve mutlaka deneyin!

Hollywood Burger, Bahariye Caddesi Şair Latifi Sokak’ta. Kolay anlatımla Çekirdek’ten girip yürüdüğünüzde köşeyi tutuyor. İçeri girdiğiniz an, mekanın sahiplerinin reklam veya sinema sektöründe oldukları akıllara geliyor zaten ki durum tam da böyle. Oturup hamburgerinizi yediğiniz masaların karşısında üst kısımda bol bol Hollywood yıldızı var.


Menüye gelecek olursak, öncelikle hamburgerlerin çok başarılı olduğunu söylemeliyim. Oldukça doyurucu patates ve turşuyla sunuluyor. Vejeteryan, Classic, Bollywood, Hollywood gibi seçenekler var, sosların tadı harika. Hot dog ve ızgara çeşitleri de lezzetli. Çok fazla aç olmadığınız bir günde gelirseniz, Hellim stick, soğan halkası, havuç kızartması, star krek gibi atıştırmalıklar tam sizlik. Ayrıca çevredeki okullar ve öğrenciler de düşünülerek hazırlanmış, pratik ve uygun seçeneklerden oluşan bir tost ve atıştırmalıklar menüsü de dahil olmak üzere. Bu menüde 5-6 çeşit tost ve demleme çaylara yer verilecek. Belirtmeden geçmeyeyim; mekanda, Geyik Çiftliği adında görüntülü bir internet radyosu da var. Oldukça farklı bir konseptte. Programa Hollywood Burger’in Facebook hesabından ulaşmanız mümkün.
Şiddetle tavsiye edilir!:)
Hollywood Burger Adres: Caferağa Mah. Bahariye Cad. Şair Latifi Sok. No:46A Kadıköy / İstanbul
Not: Tam Kadıköy’de lezzetli Hamburgerci yok diye hayıflandığım günlerde, Mini Eatery açıldı! 70 gr’lık hamburgerler ve farklı yan ürünlerin var olduğu bu hoş mekanda, soğan halkası dahil her şey kendi üretimleri, soslar da öyle. Tek dondurulmuş ürün patates. Cheeseburger, AcıBurger, Şam Burger, Vejeteryan Burger gibi seçenekler var. Ayrıca kızarmış keçi peyniri çok lezzetli. Tek maruzat hamburgerler çok küçük, benim gibi asla doymayan bir yapıdaysanız iki üç tane yeseniz ancak yeter, benden söylemesi!
Buraların bana anımsattığı şarkı; Midlake-Antiphon

https://www.youtube.com/watch?v=vgK27G2voAc